HOMEOPATİNİN TEMEL İLKELERİ- George Vithoulkas “Homeopatinin İlkeleri” kitabından alıntı
1)Benzerlik kuramı :
Sağlıklı kişiye verildiğinde belli semptomları oluşturan homeopatik remedi , aynı semptomları olan hasta bir kişiyi verildiğinde hastalığı tedavi ederek semptomları ortadan kaldırır.
Latince “similia similibus curentur” yani benzerler benzerlerle tedavi edilir anlamına gelmektedir. Hahnemann’a göre bu kavram ilk Hipokrat tarafından ortaya atılıp, Paracelcus ve diğerleri tarafından da benimsenmiştir. Çağdaş tıp mikropları yok etmeyi hedefler, homeopati vücudun defans mekanizmasını uyararak vücudun hastalığı yenmesini sağlar.
2)Hastalık yoktur-Hasta insan vardır. Hahnmann’ ın benimsediği en önemli kuram; kişiye özel tedavi kavramıdır ki homeopatiyi çağdaş tıpdan keskin bir çizgiyle ayırır.
Bu kurama göre; “Hastalık yoktur, Hasta insan vardır. “
“Hastalık değil kişi tedavi edilir. “ Aynı hastalığa yakalanmış farklı hastalar aynı homeopatik ilaçla değil , kişisel özellikleri , fiziksel,duygusal, zihinsel durumları, medikal geçmişleri dikkate alınarak seçilen farklı homeopatik remedilerle tedavi edilir.
3)Hastalığı tedavi edecek olan homoepatik remedi, semptomların tümünü dikkate alarak (sadece hastanın şikayetci olduğu semptomlar değil, hastanın fiziksel, duygusal ve zihinsel durumu, kişisel özelliklerini de inceleyerek hastayı bir bütün olarak ele alarak ) seçilen remedidir.
Hahnemann’ a göre içinde immün sitemi , retiküloendotelyal sistem, hormonal sistem ve diğer sistemleri barındıran defans mekanizması, “karmaşık enerji alanları”ndan oluşur. Hahnnemann tüm bu alanı vital force “ yaşam gücü” diye adlandırır. “Organon of Medicine” adlı kitabında “akıllı enerji alanı” diye adlandırdığı bu alan vücudun içsel ve dışsal uyarıcılara vereceği tepkileri koordine ederek kişisel organizmanın tüm bilgilerini taşır. Bilgi taşıyan dalga alanlarının alıcılarla iletilmesi ve deşifre edilmesi kavramı bilim adamları tarafından kabul edilip ispatlanmıştır. Televizyon yayınları resim, ses transfer eden birer enerji alanları olup, televizyon makinaları tarafından algılanarak gözle görülen resim ve duyulan ses haline dönüştürülür.
Semptomlar defans mekanizmasının kendini ifade etmek, içinde bulunduğu durumu anlatmak için kullandığı araçlar, sinyallerdir. Örneğin: Ateş çıkması ; yüksek ateş vücudun bakteri,virus, mantar gibi hastalığı oluşturan elemanlarla savaşabilmesi için gereklidir. Organizmanın iyileşme yolundaki bu mücadelesi desteklenmeli, bastırılmamalıdır. Homeopati defans mekanizmasını uyararak, mekanizmanın hastalığı yenmesine destek olur. Hastalığın sebebi dışarıdan bakterinin veya virüsün gelmesi (enfeksiyon) değil, defans mekanizmasının zayıf düşmesinden dolayı, savaşamayıp yenilmesidir. Yapılması gereken defans mekanizmasının güçlendirilmesidir yoksa mikropların öldürülmesi değildir. Güçlü bir defans mekanizması oluştuğunda, mikropların yaşayacağı ortam yani hastalığın sebebi ortadan kalkacaktır.
3)Doğru homeopatik remedi seçimi yapıldıktan sonra hastaya verilecek olan doz mümkün olan minimum dozdur.
Minimum doz : Homeopatik remedilerin hazırlanışı ve posolojisi
Homeopatik remediler farklı metodlarla hazırlanabilir. Hahnemann kullandığı metodları zaman içinde değiştirmiştir. Günümüzde tercih edilen metod yüzlük sistemdir. Bu sistemde ana madde 1’e 99 (1 ölçü ana madde 99 ölçü seyreltici) oranında laktoz, çift distile edilmiş su veya saf alkolle seyreltilir. Elde edilen solüsyon en az 10 defa çalkalayarak 1.sertlikde solusyon elde edilir. Elde edilen solüsyondan 1 ölçü alınarak yine 99 ölçü seyreltici ile karıştırılır ve çalkalanır 2. sertlikde solüsyon elde edilir. İşleme istenilen sertlik elde edilene kadar devam edilir. 30. sertlik de olan bir homeopatik remedi bu işlemden 30 kere geçmiştir.
Suda veya alkolde çözülemeyen metaller için havanda 1 ölçü çok ince çekilmiş metal 99 ölçü laktoz taneleri ile dövülerek karıştırma metodu kullanılır. Karışım, çalkalama yerine 1 saat dövülür. Bu işlem 6 kere yapılırsa 6. sertlikte homeopatik remedi elde edilir. 6. sertlikteki metal bazlı bir homeopatik remedinin çözülebilir olduğu kabul edilir ve daha yüksek sertlik derecelerine ulaşabilmek için aynen yukarıda anlatıldığı gibi çözelti sistemi ile sertleştirmeye devam edilir.
4)İyileşme sürecinde olan tüm hastalık semptomları ters düzende (en son ortaya çıkan semptom ilk olmak üzere) teker teker ortadan kalkar.
HOMEOPATİNİN TEMEL İLKELERİ- George Vithoulkas “Homeopatinin Prensipleri” kitabından alıntı
1)Benzerlik kuramı :
Sağlıklı kişiye verildiğinde belli semptomları oluşturan homeopatik ilaç , aynı semptomları olan hasta bir kişiyi verildiğinde hastalığı tedavi ederek semptomları ortadan kaldırır.
Latince “similia similibus curentur” yani benzerler benzerlerle tedavi edilir anlamına gelmektedir. Hahnemann’a göre bu kavram ilk Hipokrat tarafından ortaya atılıp, Paracelcus ve diğerleri tarafından da benimsenmiştir. Çağdaş tıp mikropları yok etmeyi hedefler, homeopati vücudun defans mekanizmasını uyararak vücudun hastalığı yenmesini sağlar.
2)Hastalık yoktur-Hasta insan vardır. Hahnmann’ ın benimsediği en önemli kuram; kişiye özel tedavi kavramıdır ki homeopatiyi çağdaş tıpdan keskin bir çizgiyle ayırır.
Bu kurama göre; “Hastalık yoktur, Hasta insan vardır. “
“Hastalık değil kişi tedavi edilir. “ Aynı hastalığa yakalanmış farklı hastalar aynı homeopatik ilaçla değil , kişisel özellikleri , fiziksel,duygusal, zihinsel durumları, medikal geçmişleri dikkate alınarak seçilen farklı homeopatik ilaçlarla tedavi edilir.
3)Hastalığı tedavi edecek olan homoepatik ilaç, semptomların tümünü dikkate alarak (sadece hastanın şikayetci olduğu semptomlar değil, hastanın fiziksel, duygusal ve zihinsel durumu, kişisel özelliklerini de inceleyerek hastayı bir bütün olarak ele alarak ) seçilen ilaçtır.
Hahnemann’ a göre içinde immün sitemi , retiküloendotelyal sistem, hormonal sistem ve diğer sistemleri barındıran defans mekanizması, “karmaşık enerji alanları”ndan oluşur. Hahnnemann tüm bu alanı vital force “ yaşam gücü” diye adlandırır. “Organon of Medicine” adlı kitabında “akıllı enerji alanı” diye adlandırdığı bu alan vücudun içsel ve dışsal uyarıcılara vereceği tepkileri koordine ederek kişisel organizmanın tüm bilgilerini taşır. Bilgi taşıyan dalga alanlarının alıcılarla iletilmesi ve deşifre edilmesi kavramı bilim adamları tarafından kabul edilip ispatlanmıştır. Televizyon yayınları resim, ses transfer eden birer enerji alanları olup, televizyon makinaları tarafından algılanarak gözle görülen resim ve duyulan ses haline dönüştürülür.
Semptomlar defans mekanizmasının kendini ifade etmek, içinde bulunduğu durumu anlatmak için kullandığı araçlar, sinyallerdir. Örneğin: Ateş çıkması ; yüksek ateş vücudun bakteri,virus, mantar gibi hastalığı oluşturan elemanlarla savaşabilmesi için gereklidir. Organizmanın iyileşme yolundaki bu mücadelesi desteklenmeli, bastırılmamalıdır. Homeopati defans mekanizmasını uyararak, mekanizmanın hastalığı yenmesine destek olur. Hastalığın sebebi dışarıdan bakterinin veya virüsün gelmesi (enfeksiyon) değil, defans mekanizmasının zayıf düşmesinden dolayı, savaşamayıp yenilmesidir. Yapılması gereken defans mekanizmasının güçlendirilmesidir yoksa mikropların öldürülmesi değildir. Güçlü bir defans mekanizması oluştuğunda, mikropların yaşayacağı ortam yani hastalığın sebebi ortadan kalkacaktır.
3)Doğru homeopatik ilaç seçimi yapıldıktan sonra hastaya verilecek olan ilaç dozu mümkün olan minimum dozdur.
Minimum doz : Homeopatik ilaçların hazırlanışı ve posolojisi
Homeopatik ilaçlar farklı metodlarla hazırlanabilir. Hahnemann kullandığı metodları zaman içinde değiştirmiştir. Günümüzde tercih edilen metod yüzlük sistemdir. Bu sistemde ana madde 1’e 99 (1 ölçü ana madde 99 ölçü seyreltici) oranında laktoz, çift distile edilmiş su veya saf alkolle seyreltilir. Elde edilen solüsyon en az 10 defa çalkalayarak 1.sertlikde solusyon elde edilir. Elde edilen solüsyondan 1 ölçü alınarak yine 99 ölçü seyreltici ile karıştırılır ve çalkalanır 2. sertlikde solüsyon elde edilir. İşleme istenilen sertlik elde edilene kadar devam edilir. 30. sertlik de olan bir homeopatik ilaç bu işlemden 30 kere geçmiştir.
Suda veya alkolde çözülemeyen metaller için havanda 1 ölçü çok ince çekilmiş metal 99 ölçü laktoz taneleri ile dövülerek karıştırma metodu kullanılır. Karışım, çalkalama yerine 1 saat dövülür. Bu işlem 6 kere yapılırsa 6. sertlikte homeopatik ilaç elde edilir. 6. sertlikteki metal bazlı bir homeopatk ilacın çözülebilir olduğu kabul edilir ve daha yüksek sertlik derecelerine ulaşabilmek için aynen yukarıda anlatıldığı gibi çözelti sistemi ile sertleştirmeye devam edilir.
4)İyileşme sürecinde olan tüm hastalık semptomları ters düzende (en son ortaya çıkan semptom ilk olmak üzere) teker teker ortadan kalkar.
HOMEOPATİNİN TEMEL İLKELERİ- George Vithoulkas “Homeopatinin Prensipleri” kitabından alıntı
1)Benzerlik kuramı :
Sağlıklı kişiye verildiğinde belli semptomları oluşturan homeopatik ilaç , aynı semptomları olan hasta bir kişiyi verildiğinde hastalığı tedavi ederek semptomları ortadan kaldırır.
Latince “similia similibus curentur” yani benzerler benzerlerle tedavi edilir anlamına gelmektedir. Hahnemann’a göre bu kavram ilk Hipokrat tarafından ortaya atılıp, Paracelcus ve diğerleri tarafından da benimsenmiştir. Çağdaş tıp mikropları yok etmeyi hedefler, homeopati vücudun defans mekanizmasını uyararak vücudun hastalığı yenmesini sağlar.
2)Hastalık yoktur-Hasta insan vardır. Hahnmann’ ın benimsediği en önemli kuram; kişiye özel tedavi kavramıdır ki homeopatiyi çağdaş tıpdan keskin bir çizgiyle ayırır.
Bu kurama göre; “Hastalık yoktur, Hasta insan vardır. “
“Hastalık değil kişi tedavi edilir. “ Aynı hastalığa yakalanmış farklı hastalar aynı homeopatik ilaçla değil , kişisel özellikleri , fiziksel,duygusal, zihinsel durumları, medikal geçmişleri dikkate alınarak seçilen farklı homeopatik ilaçlarla tedavi edilir.
3)Hastalığı tedavi edecek olan homoepatik ilaç, semptomların tümünü dikkate alarak (sadece hastanın şikayetci olduğu semptomlar değil, hastanın fiziksel, duygusal ve zihinsel durumu, kişisel özelliklerini de inceleyerek hastayı bir bütün olarak ele alarak ) seçilen ilaçtır.
Hahnemann’ a göre içinde immün sitemi , retiküloendotelyal sistem, hormonal sistem ve diğer sistemleri barındıran defans mekanizması, “karmaşık enerji alanları”ndan oluşur. Hahnnemann tüm bu alanı vital force “ yaşam gücü” diye adlandırır. “Organon of Medicine” adlı kitabında “akıllı enerji alanı” diye adlandırdığı bu alan vücudun içsel ve dışsal uyarıcılara vereceği tepkileri koordine ederek kişisel organizmanın tüm bilgilerini taşır. Bilgi taşıyan dalga alanlarının alıcılarla iletilmesi ve deşifre edilmesi kavramı bilim adamları tarafından kabul edilip ispatlanmıştır. Televizyon yayınları resim, ses transfer eden birer enerji alanları olup, televizyon makinaları tarafından algılanarak gözle görülen resim ve duyulan ses haline dönüştürülür.
Semptomlar defans mekanizmasının kendini ifade etmek, içinde bulunduğu durumu anlatmak için kullandığı araçlar, sinyallerdir. Örneğin: Ateş çıkması ; yüksek ateş vücudun bakteri,virus, mantar gibi hastalığı oluşturan elemanlarla savaşabilmesi için gereklidir. Organizmanın iyileşme yolundaki bu mücadelesi desteklenmeli, bastırılmamalıdır. Homeopati defans mekanizmasını uyararak, mekanizmanın hastalığı yenmesine destek olur. Hastalığın sebebi dışarıdan bakterinin veya virüsün gelmesi (enfeksiyon) değil, defans mekanizmasının zayıf düşmesinden dolayı, savaşamayıp yenilmesidir. Yapılması gereken defans mekanizmasının güçlendirilmesidir yoksa mikropların öldürülmesi değildir. Güçlü bir defans mekanizması oluştuğunda, mikropların yaşayacağı ortam yani hastalığın sebebi ortadan kalkacaktır.
3)Doğru homeopatik ilaç seçimi yapıldıktan sonra hastaya verilecek olan ilaç dozu mümkün olan minimum dozdur.
Minimum doz : Homeopatik ilaçların hazırlanışı ve posolojisi
Homeopatik ilaçlar farklı metodlarla hazırlanabilir. Hahnemann kullandığı metodları zaman içinde değiştirmiştir. Günümüzde tercih edilen metod yüzlük sistemdir. Bu sistemde ana madde 1’e 99 (1 ölçü ana madde 99 ölçü seyreltici) oranında laktoz, çift distile edilmiş su veya saf alkolle seyreltilir. Elde edilen solüsyon en az 10 defa çalkalayarak 1.sertlikde solusyon elde edilir. Elde edilen solüsyondan 1 ölçü alınarak yine 99 ölçü seyreltici ile karıştırılır ve çalkalanır 2. sertlikde solüsyon elde edilir. İşleme istenilen sertlik elde edilene kadar devam edilir. 30. sertlik de olan bir homeopatik ilaç bu işlemden 30 kere geçmiştir.
Suda veya alkolde çözülemeyen metaller için havanda 1 ölçü çok ince çekilmiş metal 99 ölçü laktoz taneleri ile dövülerek karıştırma metodu kullanılır. Karışım, çalkalama yerine 1 saat dövülür. Bu işlem 6 kere yapılırsa 6. sertlikte homeopatik ilaç elde edilir. 6. sertlikteki metal bazlı bir homeopatk ilacın çözülebilir olduğu kabul edilir ve daha yüksek sertlik derecelerine ulaşabilmek için aynen yukarıda anlatıldığı gibi çözelti sistemi ile sertleştirmeye devam edilir.
4)İyileşme sürecinde olan tüm hastalık semptomları ters düzende (en son ortaya çıkan semptom ilk olmak üzere) teker teker ortadan kalkar.
HOMEOPATİNİN TEMEL İLKELERİ- George Vithoulkas “Homeopatinin Prensipleri” kitabından alıntı
1)Benzerlik kuramı :
Sağlıklı kişiye verildiğinde belli semptomları oluşturan homeopatik ilaç , aynı semptomları olan hasta bir kişiyi verildiğinde hastalığı tedavi ederek semptomları ortadan kaldırır.
Latince “similia similibus curentur” yani benzerler benzerlerle tedavi edilir anlamına gelmektedir. Hahnemann’a göre bu kavram ilk Hipokrat tarafından ortaya atılıp, Paracelcus ve diğerleri tarafından da benimsenmiştir. Çağdaş tıp mikropları yok etmeyi hedefler, homeopati vücudun defans mekanizmasını uyararak vücudun hastalığı yenmesini sağlar.
2)Hastalık yoktur-Hasta insan vardır.Hahnmann’ ın benimsediği en önemli kuram; kişiye özel tedavi kavramıdır ki homeopatiyi çağdaş tıpdan keskin bir çizgiyle ayırır.
Bu kurama göre; “Hastalık yoktur, Hasta insan vardır. “
“Hastalık değil kişi tedavi edilir. “ Aynı hastalığa yakalanmış farklı hastalar aynı homeopatik ilaçla değil , kişisel özellikleri , fiziksel,duygusal, zihinsel durumları, medikal geçmişleri dikkate alınarak seçilen farklı homeopatik ilaçlarla tedavi edilir.
3)Hastalığı tedavi edecek olan homoepatik ilaç, semptomların tümünü dikkate alarak (sadece hastanın şikayetci olduğu semptomlar değil, hastanın fiziksel, duygusal ve zihinsel durumu, kişisel özelliklerini de inceleyerek hastayı bir bütün olarak ele alarak ) seçilen ilaçtır.
Hahnemann’ a göre içindeimmün sitemi,retiküloendotelyal sistem,hormonal sistemve diğer sistemleri barındırandefans mekanizması,“karmaşık enerjialanları”ndan oluşur. Hahnnemann tüm bu alanıvital force“ yaşam gücü”diye adlandırır. “Organon of Medicine” adlı kitabında “akıllı enerji alanı” diye adlandırdığı bu alan vücudun içsel ve dışsal uyarıcılara vereceği tepkileri koordine ederek kişisel organizmanın tüm bilgilerini taşır. Bilgi taşıyan dalga alanlarının alıcılarla iletilmesi ve deşifre edilmesi kavramı bilim adamları tarafından kabul edilip ispatlanmıştır. Televizyon yayınları resim, ses transfer eden birer enerji alanları olup, televizyon makinaları tarafından algılanarak gözle görülen resim ve duyulan ses haline dönüştürülür.
Semptomlar defans mekanizmasının kendini ifade etmek, içinde bulunduğu durumu anlatmak için kullandığı araçlar, sinyallerdir. Örneğin: Ateş çıkması ; yüksek ateş vücudun bakteri,virus, mantar gibi hastalığı oluşturan elemanlarla savaşabilmesi için gereklidir. Organizmanın iyileşme yolundaki bu mücadelesi desteklenmeli, bastırılmamalıdır. Homeopati defans mekanizmasını uyararak, mekanizmanın hastalığı yenmesine destek olur. Hastalığın sebebi dışarıdan bakterinin veya virüsün gelmesi (enfeksiyon) değil, defans mekanizmasının zayıf düşmesinden dolayı, savaşamayıp yenilmesidir. Yapılması gereken defans mekanizmasının güçlendirilmesidir yoksa mikropların öldürülmesi değildir. Güçlü bir defans mekanizması oluştuğunda, mikropların yaşayacağı ortam yani hastalığın sebebi ortadan kalkacaktır.
3)Doğru homeopatik ilaç seçimi yapıldıktan sonra hastaya verilecek olan ilaç dozu mümkün olan minimum dozdur.
Minimum doz : Homeopatik ilaçların hazırlanışı ve posolojisi
Homeopatik ilaçlar farklı metodlarla hazırlanabilir. Hahnemann kullandığı metodları zaman içinde değiştirmiştir. Günümüzde tercih edilen metod yüzlük sistemdir. Bu sistemde ana madde 1’e 99 (1 ölçü ana madde 99 ölçü seyreltici) oranında laktoz, çift distile edilmiş su veya saf alkolle seyreltilir. Elde edilen solüsyon en az 10 defa çalkalayarak 1.sertlikde solusyon elde edilir. Elde edilen solüsyondan 1 ölçü alınarak yine 99 ölçü seyreltici ile karıştırılır ve çalkalanır 2. sertlikde solüsyon elde edilir. İşleme istenilen sertlik elde edilene kadar devam edilir. 30. sertlik de olan bir homeopatik ilaç bu işlemden 30 kere geçmiştir.
Suda veya alkolde çözülemeyen metaller için havanda 1 ölçü çok ince çekilmiş metal 99 ölçü laktoz taneleri ile dövülerek karıştırma metodu kullanılır. Karışım, çalkalama yerine 1 saat dövülür. Bu işlem 6 kere yapılırsa 6. sertlikte homeopatik ilaç elde edilir. 6. sertlikteki metal bazlı bir homeopatk ilacın çözülebilir olduğu kabul edilir ve daha yüksek sertlik derecelerine ulaşabilmek için aynen yukarıda anlatıldığı gibi çözelti sistemi ile sertleştirmeye devam edilir.
4)İyileşme sürecinde olan tüm hastalık semptomları ters düzende (en son ortaya çıkan semptom ilk olmak üzere) teker teker ortadan kalkar.
HOMEOPATİNİN TEMEL İLKELERİ- George Vithoulkas “Homeopatinin Prensipleri” kitabından alıntı
1)Benzerlik kuramı :
Sağlıklı kişiye verildiğinde belli semptomları oluşturan homeopatik ilaç , aynı semptomları olan hasta bir kişiyi verildiğinde hastalığı tedavi ederek semptomları ortadan kaldırır.
Latince “similia similibus curentur” yani benzerler benzerlerle tedavi edilir anlamına gelmektedir. Hahnemann’a göre bu kavram ilk Hipokrat tarafından ortaya atılıp, Paracelcus ve diğerleri tarafından da benimsenmiştir. Çağdaş tıp mikropları yok etmeyi hedefler, homeopati vücudun defans mekanizmasını uyararak vücudun hastalığı yenmesini sağlar.
2)Hastalık yoktur-Hasta insan vardır. Hahnmann’ ın benimsediği en önemli kuram; kişiye özel tedavi kavramıdır ki homeopatiyi çağdaş tıpdan keskin bir çizgiyle ayırır.
Bu kurama göre; “Hastalık yoktur, Hasta insan vardır. “
“Hastalık değil kişi tedavi edilir. “ Aynı hastalığa yakalanmış farklı hastalar aynı homeopatik ilaçla değil , kişisel özellikleri , fiziksel,duygusal, zihinsel durumları, medikal geçmişleri dikkate alınarak seçilen farklı homeopatik ilaçlarla tedavi edilir.
3)Hastalığı tedavi edecek olan homoepatik ilaç, semptomların tümünü dikkate alarak (sadece hastanın şikayetci olduğu semptomlar değil, hastanın fiziksel, duygusal ve zihinsel durumu, kişisel özelliklerini de inceleyerek hastayı bir bütün olarak ele alarak ) seçilen ilaçtır.
Hahnemann’ a göre içinde immün sitemi , retiküloendotelyal sistem, hormonal sistem ve diğer sistemleri barındıran defans mekanizması, “karmaşık enerji alanları”ndan oluşur. Hahnnemann tüm bu alanı vital force “ yaşam gücü” diye adlandırır. “Organon of Medicine” adlı kitabında “akıllı enerji alanı” diye adlandırdığı bu alan vücudun içsel ve dışsal uyarıcılara vereceği tepkileri koordine ederek kişisel organizmanın tüm bilgilerini taşır. Bilgi taşıyan dalga alanlarının alıcılarla iletilmesi ve deşifre edilmesi kavramı bilim adamları tarafından kabul edilip ispatlanmıştır. Televizyon yayınları resim, ses transfer eden birer enerji alanları olup, televizyon makinaları tarafından algılanarak gözle görülen resim ve duyulan ses haline dönüştürülür.
Semptomlar defans mekanizmasının kendini ifade etmek, içinde bulunduğu durumu anlatmak için kullandığı araçlar, sinyallerdir. Örneğin: Ateş çıkması ; yüksek ateş vücudun bakteri,virus, mantar gibi hastalığı oluşturan elemanlarla savaşabilmesi için gereklidir. Organizmanın iyileşme yolundaki bu mücadelesi desteklenmeli, bastırılmamalıdır. Homeopati defans mekanizmasını uyararak, mekanizmanın hastalığı yenmesine destek olur. Hastalığın sebebi dışarıdan bakterinin veya virüsün gelmesi (enfeksiyon) değil, defans mekanizmasının zayıf düşmesinden dolayı, savaşamayıp yenilmesidir. Yapılması gereken defans mekanizmasının güçlendirilmesidir yoksa mikropların öldürülmesi değildir. Güçlü bir defans mekanizması oluştuğunda, mikropların yaşayacağı ortam yani hastalığın sebebi ortadan kalkacaktır.
3)Doğru homeopatik ilaç seçimi yapıldıktan sonra hastaya verilecek olan ilaç dozu mümkün olan minimum dozdur.
Minimum doz : Homeopatik ilaçların hazırlanışı ve posolojisi
Homeopatik ilaçlar farklı metodlarla hazırlanabilir. Hahnemann kullandığı metodları zaman içinde değiştirmiştir. Günümüzde tercih edilen metod yüzlük sistemdir. Bu sistemde ana madde 1’e 99 (1 ölçü ana madde 99 ölçü seyreltici) oranında laktoz, çift distile edilmiş su veya saf alkolle seyreltilir. Elde edilen solüsyon en az 10 defa çalkalayarak 1.sertlikde solusyon elde edilir. Elde edilen solüsyondan 1 ölçü alınarak yine 99 ölçü seyreltici ile karıştırılır ve çalkalanır 2. sertlikde solüsyon elde edilir. İşleme istenilen sertlik elde edilene kadar devam edilir. 30. sertlik de olan bir homeopatik ilaç bu işlemden 30 kere geçmiştir.
Suda veya alkolde çözülemeyen metaller için havanda 1 ölçü çok ince çekilmiş metal 99 ölçü laktoz taneleri ile dövülerek karıştırma metodu kullanılır. Karışım, çalkalama yerine 1 saat dövülür. Bu işlem 6 kere yapılırsa 6. sertlikte homeopatik ilaç elde edilir. 6. sertlikteki metal bazlı bir homeopatk ilacın çözülebilir olduğu kabul edilir ve daha yüksek sertlik derecelerine ulaşabilmek için aynen yukarıda anlatıldığı gibi çözelti sistemi ile sertleştirmeye devam edilir.
4)İyileşme sürecinde olan tüm hastalık semptomları ters düzende (en son ortaya çıkan semptom ilk olmak üzere) teker teker ortadan kalkar.